13 Eylül 2009 Pazar

Yer GECEKONDU...


Yer Gecekondu, yılını hatırlamıyorum. O zamanlar maçlardan önce PAF takımlarının maçı olurdu, veya alakasız iki tane genç takımın filan... Yine öyle bir maç var, bütün Gecekondu aynı takımı tutuyorken sadece biri diğer takımı tutuyor, maçın sonlarına doğru Gecekondu'nun tuttuğu takım birkaç tane yiyince, karşı takımı tutana sataşmalar başladı, "kafa ütüledin" filan diye, bunun üstüne o da bağırarak "Size ne lan! Ben 18 yaşımı geçtim, istediğim takımı tutarım" dedi.


Yer Gecekondu, yılını hatırlamıyorum. Çok soğuktu, taraftarlar öbek öbek ateşler yaktı (polisler o zaman birşey demiyordu ateşe). Ateşin etrafındaki herkes ateşe gazete kâğıdı atarak takviyede bulunuyordu, biz de maytaplarımızı, kız kaçıranları filan gazetelerin içine koyup ateşin birine attık, hemen uzaklaştık. Hoş bir patlama oldu, bayağı küfür yemişizdir, kesin.



Yer Saatli, yılını hatırlamıyorum. Zeki arkadaşıma uyarak Saatli'ye girdik, oradan da kapalıya atlayacaktık. Fırsatını bulduk, ben atladım, arkadaş atlayamadı. Biraz kapalıda takıldım, arkadaş gelmeyince yeniden Saatli'ye geçtim. Boştu tabii Saatli. Bol bol çekirdek yedik


Yer saha, yılını hatırlamıyorum. Fener'le veya GS ile maçımız var. Çok kar yağdı (Galatasaraylılar örnek alın), stadı biz temizledik, karşı takımın kapalısının önüne karı kazıyarak küreklerle küfür yazıyorduk, kar topuna tuttuk onların kapalıyı, çok eğlendiydik.


Yer Atatürk Spor Sarayı (yaa basket sahası var ya), yılını hatırlamıyorum. Hortaş Yenişehir'in maçıydı galiba, hakeme kafayı bir taktık, delirdik. En sonunda "hakeme yardım" diye bağırarak bozukları sahaya altınca hakem çıldırıp tribüne saldırıydı. Tuttular onu; bıraksalar ne yapacaksa...



Yer sol kapalı, yılını hatırlamıyorum. Yine bir İstanbul takımı ile maç var. Saat 11 gibi kapalıya girdik, karşı kapalı ful dolmuş İstanbul takımlarının taraftarlarıyla. Bütün paramızla ayran alıp attık üzerlerine. Yılda biriki kez maça, güzel elbiseleri, atkıları ve bayraklarıyla gelen adamlar bembeyaz ayran oldu.


Yer tren garının önü, yılını hatırlamıyorum. O zamanlar Samsun'la gıcığız, ertesi gün de Samsun'da maç var. Bizim muhteşem taraftarımız tutturdu trenle gideceğiz diye. Anlatamadık Samsun'a tren gitmediğini. Bilet satan memur da anlatamadı, ama o bayağı küfür yedi. Yalnız camlı bölme vardı, ondan dolayı dayak yemedi.


Yer Konya, yılını hatırlamıyorum. Otobüs Konya'nın girişindeyken, çıkışta başkaları bizim otobüse binmesin diye (diğer otobüsler çok kalabalıktı) çözüm arayışları başladı. Bulunan çözüme göre herkesin adı bir kâğıda yazılacak, maçtan sonra isimleri okunanlar sırayla binecekti. Ben dedim, "Bu bir işe yaramaz. Sen 'Ahmet' dersin, Ahmet binmez, 'Ben Ahmet'im' diye başkası biner". Yok, anlatamadık. Bizim otobüstekilerin yarısı binemedi.


Yer Konya, yılını hatırlamıyorum. (yukarıdakiyle aynı maç). Maçın çıkışında çok sinirlendik, niye bilmiyorum. Bizi biraz bekletip kordon ile çıkartıyorlardı ki, birkaç kişi tuvalete girdik. O sırada arbede olmuş, polisler tuvaletin kapısını kapattı, biz içerde kaldık. Daha yeni yapılmış bir tuvaletti Lavabolar, aynalar vs... Tabii hiçbir şey kalmadı. Birkaç yıl sonra okuldaki Konyalı arkadaşlar ile konuyu konuşunca, "Bütün şehir bir anlam veremdi tuvaleti parçalamanıza" dediler. Tam bilmiyorum ama yerel gazete mi ne yazmış; alaturka hela taşlarının parçalanmasını çözememişler. Oğlum, onları lavaboları kırınca, lavabo parçalarını vura vura parçaladık.


Yer Gecekondu, yılını hatırlamıyorum. Meşhur turşucumuzdan aldığımız turşuları paylaşırken arkadaşlarla itiştik. Elimdeki turşu yere düştü, ben yine de yedim. O turşular kaçmaz, ama şimdi yemem herhalde.



Yer deplasman otobüsü, yılını hatırlamıyorum. İzmir'e yola çıkmıştık. Konvoyla gittiğimiz halde şoför karıştırmış. İstanbul yönüne bir saat filan gittik, sonradan yanlış gittiğimizi anlayan arkadaşı hepimiz tebrik ettik, O da "ben Kazanlıyım, buraları bilirim, En büyük Ankaragücü!" dedi. Şimdi düşününce şoförlerin içmemesi gerektiğine kalpten inanıyorum.



Yer İzmir, yılını hatırlamıyorum. (yukarıdakiyle aynı maç). "Aman, kerhaneye gidip ne yapacağız?" deyip İzmir'i dolaştık. Birkaç saat sonra stada gidelim dedik, taksiye bindik. Ben önde oturuyordum. Atkı, bayrak, hepsini de gezerken görünmeyecek şekilde saklamıştık. Taksiciyle konuşmaya başladık. Maça gidiyoruz ya, ilgilendi. Bayrakları filan da sakladık ya, uyanmadı lavuk. Biraz sohbetten sonra biz "Ankaragüçlüler kalabalık geleceklermiş" dediydik. Şoför de "S.ktir et, onlar da adam mı?" dedi. Ben önde oturuyordum. Biz birşey demedik, arkadan arkadaşlar kesicidelici aletleri ve bayrakları, atkıları gösterince şoför çok özür diledi, para da almadı. Biz de "İzmir'de ne kadar iyi insanlar varmış" dedik. Bayrakları saklamamızın nedeni ise... Bir arkadaş, "İzmir'de kız ayarlarız, ama bayrakatkıyla, serseri şeklinde olmaz" diye tutturdu. O yüzden sakladık, ama tabii ki bir bok olmadı. Bir de, o maça girerken üst araması yapan polis benim üstümdeki sigarayı görünce, "Bu yaşta sigara içme" dedi.



Yer stadın önü, yılını hatırlamıyorum. Maç dağıldı, yanımda yürüyen iki çocuk konuşuyor. Biri, "Oğlum, radyo spikeri olacaz, her hafta Ankaragücü'nün maçlarını beleş seyrederiz. Tamam mı, lan, tamam mı?" dedi. Diğeri "Tağam ağunagoyyim" dedi.


Yer Kızılay, dershane müdürünün odası, yılını hatırlamıyorum ama boş verin. Dershane müdürü bana, "Sen her yere 'Ankaragücü, s.kilmiş İstanbul' vs. yazacan, ben bütün parayı boyaya mı verecem?" dedi. Ben birşey demedim. Yer herhangi bir yer, yıl da herhangi... Yine yeni tanıştığım bir kız "Aaa inanmıyorum, sen Ankaragüçlü müsün gerçekten?" dedi.


Yer iş, yılı da boş verin. İşe yeni girdim, birkaç gün sonra, Müdür Yardımcısı sinirli bir şekilde "Gerçekten Ankaragüçlü müsün?" dedi çok şaşırmış bir halde. Sonradan anladım, bu futbola meraklıymış, Fenerliymiş. Biraz da delikanlı geçinir. Kesin bizim bir Fener maçında bunu Ankaragüçlüler tartaklamıştır. Sonradan samimî olduk, ne kadar ısrar ettiysem de, "Ne oldu? Ne oldu? Ankaragüçlüler birşey mi yaptı size?" diye, birşey söylemedi.


Yer Seymenler Parkı'nın yanındaki yol, yılını hatırlamıyorum. Galatasaray şampiyon olmuştu o gün. Son 4'lü değil, eski. Biz Galatasaraylıların sevinç gösterilerini engellemek için dolaşıyoruz, bayraklarını filan alıyoruz. Seymenler Parkı'ndan aşağıya 50 kişi filan inerken, karşıdan sarıkırmızı bayraklarla süslenmiş, dadiriii dadiriri kornalı bir cip geliyor. O zamanlar renegade mi ne... Ne haltsa, cipler modaydı. Üstü açık, gıcır gıcır... Tam bizim yanımızdan geçerken, hepimiz bir anda cipe tükürdük. Jip de, sürücüsü de (bir kişi vardı zaten içinde) sırılsıklam oldu. Yani o kadar ıslanacaklarını tahmin edemezdim. Tükürükler şap şap adama yapıştı, üstümüze sürmeye çalıştı ama yapamadı. Çok şaşırmıştır herhalde. Adamın yerinde olmayı hiç istemem. Küsmüştür o sonra...


Ankaragüçlü piç cafer:)CAFER AYDIN yada deli cafer diyelim...


17 Kasım 1971 Çorum nüfusuna kayıtlıdır Cafer AYDIN..Ankara nın Kırmızı-Siyah renklere sahip Gençlerbirliği kulübünde yetişip, burada profosyonel futbol hayatına adım atmıştır. Daha sonra sırası ile; Kayseri, Antalya, Bursa, Ankaragücü, Denizli, Manisa, Eskişehir formalarını giymiştir. Tabi bu takım değiştirmeler arasında bolca da Ankaragücü mevcuttur.. Fakat o kısmı es geçioruz..Hırçınlığı ile ünlü olan Cafer AYDIN, çoğu Ankaragücü taraftarının taktığı lakap ile Piç Cafer ; olmadık yerlerden attığı olmadık goller, mermi gibi sert kafa vuruşları, bolca yere tükürmesi, saldırgan ve hırçın tavırları ile her zaman akıllarda kalan bir topçudur.Diğer bir lakabı ile Süper Mario Cafer, gerçekten iyi bir golcü olmasına rağmen ; sinirli tavırları ve saldırgan yapısından mütevellit pek bir sıçrama yapamamıştır liglerimizde..Bir çok kulüp değiştiren Cafer; en çok Ankaragücü kulübünde barınabilmiştir uzun soluklu.. Bunun nedenleri arasında, başta Ankaragücü taraftarı gelmektedir diye düşünmekteyim.. Cafer top koşturduğu takımların hemen hemen hepsinde kaptanlık mevkisine ulaşabilmiş, ve oynadığı her takımda dönemin en golcüsü olarak anılmıştır.. Fakat hırçınlığından mıdır, yoksa mevcut durum mu onu bu hırçınlığa iter bilinmez; bir türlü büyük takım forması geçirememiştir üstüne…Yıllarca orta sıra takımlarında mücadele vermiştir Cafer. Hemen hemen her takım değiştirmenin arasında da bir Ankaragücü macerası mevcuttur.. Anladığım kadarı ile gaza geldiğinde tutulamayan bir yapıya mevcut.. Böyle dönemlerinde de bolca golleri mevcut..Şimdilerde Sivasspor Altyapı kordinatörlüğüne getirilmiştir Cafer AYDIN, ve Sivasspor Paf takımını çalıştırmaktadır mütevazi bir şekilde.. Şahsım adına hiç unutmayacağım topçuların arasındadır Cafer.. Delidir doludur ama; sever savaşmayı da, mücadeleyi de…. Ankaragücü nüde….Şöyle bir anısı rivayet olunur..:" gençlerbirliği'nde a takıma yeni yükselmişim, daha genceciğim. kulüp tesislerinde kalıyorum o zamanlar. sabahlara kadar kağıt oynayan takım abileri "cafer git bize kokoreç al" diye gecenin 4'ünde 5'inde dışarı filan yolluyorlar. gidip alıp geliyorum. "lan biz sana kokoreç mi dedik, köfte demedik mi?" diye tekrar dışarı yolluyorlar.. bu ve buna benzer şekilde sürekli takımdakiler tarafından eziliyorum genç olduğum için. bi gün "yeter lan" dedim içimden. her neyse.. deplasmana gideceğiz, kafam da hafif iyi. takım otobüsüne girdim ve herkesin duyabileceği şekilde şu sözleri söyledim:"arka beşli benim. oraya oturanın anasını avradını ......m"..



Not: Enteresan bir durumda, 98 kez sarı ve 54 kez kırmızı kart görmesi ile.. bir forvet değilde bir defansın bile kariyeri boyunca zor görebileceği bir kart ortalaması yakalamasıdır.



Piç piç piç Cafer….

Bir efsane Johan Cruyff futbola ve hayata dair sözlerii...


FourFourTwo dergisinin Temmuz/Ağustos sayısında Cruyff yazısı vardı.Bir sayfada Johan Cruyff'un birkaç sözüne yer vermişlerdi,yazayım hemen



"Futbol hatalar oyunudur.En az hata yapan kazanır."


Her dezavantajın bir avantajı vardır."


Eğer bir oyuncunun depara kalktığını gördüyseniz,çok geç kalmış demektir."



"Şut çekmezseniz gol atamazsınız"



İtalyanlar sizi yenemez ama siz onlara kaybedebilirsiniz."


Futbol basittir.Zor olansa basit futbol oynamaktır."


Her zaman rakibinizden bir gol fazla attığınızdan emin olmanız gerekir."



Kendi seçimleriniz yüzünden kaybetmeniz,başkalarınınki yüzünden kaybetmenizden daha iyidir."


"Top bizde olursa,rakibimiz gol atamaz."



Beni anlamanızı isteseydim,daha açık anlatırdım."




Futbol Tarihine Gecmis Unutulmaz Sozler


Boca es mi religion, Maradona es mi dios, La Bombonera es mi iglesia" (Dinim Boca, Tanrım Maradona, Mabedim La Bombonera)Boca Juniors'un stadyumu La Bombonera'nın giriş kapısında yazan cümle.




Doktorlar sigarayı bırakmazsam futbol oynayamayacağımı söyledirler,bende futbolu bıraktım.Johan Cruyff



Tanrı beni goL atmam için gönderdi"Romario



HayaL edebiLirseniz, gerçekLeştirebiLirsiniz"ALex de Souza




"Eğer koLayı isteseydim Porto'da kaLırdım.GüzeL mavi bir koLtuk şampiyonLar Ligi kupası ve tanrı vardı.Tanrıdan sonra da ben"Jose Mourinho



"Eğer biraz çirkin oLsaydım ne PeLe'nin ne Maradona'nın adı hatırLanırdı"George Best




"Diger ulkelerin tarihi, Uruguay'in futbolu vardir"Ondino Viera



"Bazi insanlar futbolun bir olum kalim meselesi olduguna inanirlar. Sizi temin ederim ki ondan cok cok daha onemlidir"Bill Shankly



Ahlaka dair bildigim ne varsa futboldan ogrendim. Cunku top hicbir zaman bekledigim koseden gelmedi"Albert Camus



Yarin yine borclarim olacak ama bu gece kral benim"Şampiyonluk kutlamalari sirasinda Napoli taraftarlari



Futbol 90 dakika süren ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur"Gary Lineker




Top bizdeyken onlar gol atamaz""Futbol basittir. Zor olan basit futbol oynamaktir"Johan Cruyff








Türkçe Championship Manager 2010 Sahaya Çıkıyor’


Türkiye’nin ilk Türkçe Menajerlik oyunu olan Championship Manager 2010 basın lansmanı 2 Eylül tarihinde 10:30 -12:00 ile 14:30 – 15:00 saatleri arasında Radisson SAS Bosphorus otelde yapıldı.Aral tarafından düzenlenen lansmanda oyunla ilgili tüm yenilikler, istediğin kadar öde kampanyası, kutulu şampiyon versiyonu ve Türkiye pazarına ilişkin bilgiler verildi.Etkinliğe katılan Championship Manager 2010 Genel Müdürü Roy Meredith ve oyunun yapımcılarından Tim Hodges, Oyunun Türkçe altyapısı, gelecek yıllarda çıkacak olan oyunların nasıl olacağına ilişkin bilgileri katılımcılarla paylaştı.Roy Meredith oyunun daha önceki versiyonlarından edindikleri bilgilerde en çok seçilen takımların arasında 3 Türk takımının olduğunun altını çizerek, ‘10 Takım arasında 3 İngiliz Takımı, 3 İspanyol takımı, 1 İtalyan takımı ve 3 Türk takımı mevcut ve bu takımlarda hepiniz tahmin edeceği gibi Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş.. Bu ilginç istatistik bizi çok heyecanlandırdı. Buda oyunun Türkçe yapılması konusunda önemli bir etken oldu. Oyunun geliştirilmesi aşamasında ise iki yüz kişilik bir gönüllü ordusu var ve bunların sekizi Türkiye’den’ diye konuştu.Korsanın çok ciddi bir sorun olduğunu belirten Meredith, ‘Oyun dünyasında bir ilk olarak korsan ile mücadele etmek için, oyunun dijital versiyonunu 10 Eylül tarihine kadar seçilen sitelerden, kullanıcılara istedikleri kadar ödeyerek satın alma opsiyonu sunduk. ‘İstediğin kadar öde’ kampanyasında, 2,5€’luk bir masraf dışında sadece 1 Euro cent bile ödeyerek kullanıcılar oyuna sahip olabilecekler. Bunun dışında oyunun Eylül ayı ortasında Şampiyon versiyonu Aral tarafından 25 TL gibi bir fiyattan satışa sunulacak. Koleksiyon tutkunları için ideal olan bu pakette, , 6 aylık CM Season Live güncelleme paketi, defter, kalem, devasa oyun içi lig yapısı posteri olacağını sözlerine ekledi.CM 2010 oyununun ana özellikleri*CM Season Live: Ekim ayından itibaren 6 ay boyunca, aylık güncellemeler yayınlanacak. Bu güncellemeler ile oyundaki tüm oyuncu ve takım verileri güncellenecek. Güncellemenin yapıldığı ay sakat, cezalı yada formsuz olan oyuncular, oyunda da bu şekilde olacak.Ayrıca takımlar da güncelleme yayınlandığında hangi sırada ise orada bulunacak. Örnek olarak geçen yıl ligin bitimine 8 hafta kala Alan Shearer Newcastle United takımının başına kurtarıcı olarak getirilmiş ancak takımı alt lige düşmekten kurtaramamıştı. CM Season Live özelliği ile oyuncular takımı böyle durumda alıp tarihi değiştirmeye çalışabilecekler3-D Maç MotoruOyuncu başına 500’ün üzerinde özel animasyon ve çok açılı saha görünümleri ile 3D Maç Motoru tüm taktik ve formasyonlarınızı bir arada izlemenizi sağlıyor. Ayrıca günün saatleri ve mevsim değişikliklerine göre ışıklandırmalarda değişiklikler oluyorGerçek Bilgi: Gözlemciler artık gerçek dünyaya daha yakın.Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde gözlemci ağı kurabilir,yerel bilgilerinizi artırmak için gözlemcilere yatırım yapabilir ve transfer pazarında rakiplerinizden bir adım önde olabilirsinizAntrenman ve Hazırlıklar: Zaferler antrenman sırasındaki hazırlık ile kazanılır. Championship Manager 2010 menajerlere tam kontrol sağlayarak futbolcuların antrenman maçlarını izlemelerine, transfer etmek istedikleri oyuncuları antrenmanlarda denemelerine ve oyuncuların antrenmanlarda gösterdiği gelişimleri takip etmelerini sağlıyorDuran Top YaratıcısıBir Menajerlik oyununda ilk kez, takımınızın kullanacağı duran toplarda nasıl bir stratejini izleyeceğini ayarlamasına imkan sunuyor. Oyuncular kendilerine has duran top organizasyonları hazırlayıp, takıma bu organizyonları çalıştırarak, maçta sonuç almaya çalışacaklar.KontrolYeni e-posta özellikleri ve haber sayfaları ile Futbol dünyasından ve kendi takımınız ile ilgili tüm haberlere ulaşabileceksiniz. Ayrıca geliştirilmiş taktik ve formasyon ekranında takımınızda uygulayabileceğiniz 100’den fazla taktik bulunuyor. Genişletilmiş futbolcu veritabanı ile oyuncularınız hakkındaki bilgileriniz hiç olmadığı kadar detaylı olacak ‘Türkçe Championship Manager 2010 Sahaya Çıkıyor’Türkiye’nin ilk Türkçe Menajerlik oyunu olan Championship Manager 2010 basın lansmanı 2 Eylül tarihinde 10:30 -12:00 ile 14:30 – 15:00 saatleri arasında Radisson SAS Bosphorus otelde yapıldı.Aral tarafından düzenlenen lansmanda oyunla ilgili tüm yenilikler, istediğin kadar öde kampanyası, kutulu şampiyon versiyonu ve Türkiye pazarına ilişkin bilgiler verildi.Etkinliğe katılan Championship Manager 2010 Genel Müdürü Roy Meredith ve oyunun yapımcılarından Tim Hodges, Oyunun Türkçe altyapısı, gelecek yıllarda çıkacak olan oyunların nasıl olacağına ilişkin bilgileri katılımcılarla paylaştı.Roy Meredith oyunun daha önceki versiyonlarından edindikleri bilgilerde en çok seçilen takımların arasında 3 Türk takımının olduğunun altını çizerek, ‘10 Takım arasında 3 İngiliz Takımı, 3 İspanyol takımı, 1 İtalyan takımı ve 3 Türk takımı mevcut ve bu takımlarda hepiniz tahmin edeceği gibi Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş.. Bu ilginç istatistik bizi çok heyecanlandırdı. Buda oyunun Türkçe yapılması konusunda önemli bir etken oldu. Oyunun geliştirilmesi aşamasında ise iki yüz kişilik bir gönüllü ordusu var ve bunların sekizi Türkiye’den’ diye konuştu.Korsanın çok ciddi bir sorun olduğunu belirten Meredith, ‘Oyun dünyasında bir ilk olarak korsan ile mücadele etmek için, oyunun dijital versiyonunu 10 Eylül tarihine kadar seçilen sitelerden, kullanıcılara istedikleri kadar ödeyerek satın alma opsiyonu sunduk. ‘İstediğin kadar öde’ kampanyasında, 2,5€’luk bir masraf dışında sadece 1 Euro cent bile ödeyerek kullanıcılar oyuna sahip olabilecekler. Bunun dışında oyunun Eylül ayı ortasında Şampiyon versiyonu Aral tarafından 25 TL gibi bir fiyattan satışa sunulacak. Koleksiyon tutkunları için ideal olan bu pakette, , 6 aylık CM Season Live güncelleme paketi, defter, kalem, devasa oyun içi lig yapısı posteri olacağını sözlerine ekledi.CM 2010 oyununun ana özellikleri*CM Season LiveEkim ayından itibaren 6 ay boyunca, aylık güncellemeler yayınlanacak. Bu güncellemeler ile oyundaki tüm oyuncu ve takım verileri güncellenecek. Güncellemenin yapıldığı ay sakat, cezalı yada formsuz olan oyuncular, oyunda da bu şekilde olacak.Ayrıca takımlar da güncelleme yayınlandığında hangi sırada ise orada bulunacak. Örnek olarak geçen yıl ligin bitimine 8 hafta kala Alan Shearer Newcastle United takımının başına kurtarıcı olarak getirilmiş ancak takımı alt lige düşmekten kurtaramamıştı. CM Season Live özelliği ile oyuncular takımı böyle durumda alıp tarihi değiştirmeye çalışabilecekler3-D Maç MotoruOyuncu başına 500’ün üzerinde özel animasyon ve çok açılı saha görünümleri ile 3D Maç Motoru tüm taktik ve formasyonlarınızı bir arada izlemenizi sağlıyor. Ayrıca günün saatleri ve mevsim değişikliklerine göre ışıklandırmalarda değişiklikler oluyorGerçek BilgiGözlemciler artık gerçek dünyaya daha yakın.Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde gözlemci ağı kurabilir,yerel bilgilerinizi artırmak için gözlemcilere yatırım yapabilir ve transfer pazarında rakiplerinizden bir adım önde olabilirsinizAntrenman ve Hazırlıklar: Zaferler antrenman sırasındaki hazırlık ile kazanılır. Championship Manager 2010 menajerlere tam kontrol sağlayarak futbolcuların antrenman maçlarını izlemelerine, transfer etmek istedikleri oyuncuları antrenmanlarda denemelerine ve oyuncuların antrenmanlarda gösterdiği gelişimleri takip etmelerini sağlıyorDuran Top YaratıcısıBir Menajerlik oyununda ilk kez, takımınızın kullanacağı duran toplarda nasıl bir stratejini izleyeceğini ayarlamasına imkan sunuyor. Oyuncular kendilerine has duran top organizasyonları hazırlayıp, takıma bu organizyonları çalıştırarak, maçta sonuç almaya çalışacaklar.KontrolYeni e-posta özellikleri ve haber sayfaları ile Futbol dünyasından ve kendi takımınız ile ilgili tüm haberlere ulaşabileceksiniz. Ayrıca geliştirilmiş taktik ve formasyon ekranında takımınızda uygulayabileceğiniz 100’den fazla taktik bulunuyor. Genişletilmiş futbolcu veritabanı ile oyuncularınız hakkındaki bilgileriniz hiç olmadığı kadar detaylı olacak